13. OLAĞAN GENEL KURULUMUZ GERÇEKLEŞTİ
Tarih: 5.10.2013 | Okunma Sayısı: 3122

13. OLAĞAN GENEL KURULUMUZ GERÇEKLEŞTİ

 
 
 
 
 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

BARO BAŞKANI AV. AYHAN YILMAZ’ IN AÇILIŞ KONUŞMASI

Kıymetli hazırun, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, ebediyete intikal etmiş değerli meslektaşlarımızın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, 13. Olağan Genel Kurulumuzun Mesleğimiz, Meslektaşlarımız, Baromuz, Kırıkkalemiz ve Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.

  Değerli Meslektaşlarım,

 İzninizle genel kurulumuza gelerek bizleri onurlandıran çok kıymetli misafirlerimizi sizlere tanıtmak istiyorum.

  Kıymetli Hazırun, Kıymetli Meslektaşlarım,

 Barolar hepimizin bildiği üzere bir meslek kuruluşudur. Meslek kuruluşu olarak elbette meslektaşlarına, üyelerine hizmet etmekle görevli ve yükümlüdür. Ama Baroların görevi, sadece avukatlık mesleğine, meslek mensuplarına, hizmet etmekle sınırlı değildir. Hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, evrensel nitelikteki bu değerlere işlerlik kazandırmak yine Baroların görevleri arasındadır.

 Evrensel değerlerin merkezinde insan hakları vardır. İnsan hakları var olan hukuk sistemlerinin değer ölçüsüdür. İnsan hakları, doğrudan insanın kişiliğini, varlığını ve onurunu koruyan, bu özellikleri itibariyle pozitif hukukun düzenlediği diğer bütün haklardan farklı ve üstündür.

 İnsan haklarını korumak ve kollamak görevi avukatlık kanunuyla görev olarak kendisine verilen bir kurum olarak, yaradılıştan gelen haklardan olan yaşama ve özgürlük hakkı başta olmak üzere, diğer bütün insan haklarının ve bu bağlamda savunma hakkının, her zeminde sözcüsü ve savunucusu olduk ve olmaya da devam etmeliyiz.

 Değerli Hazırun,

 Devletin ve idarecilerinin gücünün sadece ve soyut bir ilke olarak hukuka bağlı tutulması ve bunun bir kural olarak anayasalarda ve kanunlarda ifade edilmiş olması, o devleti hukuk devleti yapmaz.  bunun için ayrıca, hukuk devleti ilkesini soyut bir kavram olmaktan çıkarıp, somut ve yaşanan bir gerçeklik haline getirecek, hukuk güvenliğini sağlayacak, vatandaşların gerek kendi aralarında, gerekse devletle aralarındaki nizalarını çözecek, devletin ve idarenin eylem ile işlemlerini denetleyecek, bağımsız ve tarafsız bir yargı organına ihtiyaç vardır.

 Sadece bağımsız ve tarafsız yargı organına değil, aynı zamanda savunmaya, bu bağlamda avukata ihtiyacı vardır. Uluslararası sözleşmelerde de işaret edildiği üzere, hukuka saygı ilkesi üzerine kurulmuş bir toplumda, avukatın görevi yasanın çizdiği sınırlar içinde sadece vekalet görevini özenle yerine getirmekle sınırlı değildir. Hem adaletin gerçekleşmesi, hem de hak ve özgürlüklerini savunmakla yükümlü olduğu yargılamaya tabi kişiler yönünden de avukatlık hizmeti vazgeçilmezdir.

 Savunma makamı, bu sebeple 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 1. maddesi hükmü gereğince iddia ve yargı makamlarıyla birlikte yargının, yargılama faaliyetinin, adil yargılanma hakkının ve hak arama özgürlüğünün kurucu unsuru olarak kabul edilmiştir.

 Savunma, sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi ve Anayasamızın 36. maddesi gereğince adil yargılanma hakkıyla, hak arama özgürlüğünün vazgeçilmez bir unsuru değil, aynı zamanda yargılama faaliyetini demokratikleştiren bir unsurdur. O nedenle savunma hakkına saygı ve özen gösterilmeden yapılan her türlü yargılama, demokratik olmadığı gibi, hukuki ve adil de değildir.

 Değerli Meslektaşlarım,

 Bugün avukat olarak hepimiz gerek yargı mercileri, gerekse diğer idari kurum ve kuruluşlarda bulunan bilgi, belge ve dosyalara erişmede ve bunları incelemede pek çok zorluk ve engellemelerle karşılaşıyoruz. Bu durum Avukatlık Kanununun "Avukatlığın Amacı" başlıklı 2. maddesi hükmüne açıkça aykırıdır.

 O nedenle yargı organlarından beklentimiz, hep ifade ettiğimiz gibi, kanun hükmüne uygun uygulama yapmaları, avukatların yargının asli unsuru olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil ettiklerini ve kamu hizmeti yaptıklarını göz önüne almaları ve dolayısıyla avukatlık mesleğinin ifasını kolaylaştırmalarıdır. Avukatlık ücret ihtilaflarında serbest meslek olarak görülen, sadece ağır ceza mahkemelerinde yargılanırken kamu hizmeti yapan bir meslek değildir.

 Dünyanın diğer modern ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de, hakim ve savcılarımızın saygınlığını korumak, kalitesini artırmak, ancak ve ancak avukatların saygınlığını korumakla, kalitesini arttırmakla mümkündür. Bu bağlamda Danıştay'ımızın, avukatlık kimliği, protokolde Baro Başkanlarının yeri konularındaki kararları, yine yerel mahkemelerin ve Yargıtay'ımızın Baroların açtığı davalara karşı verilen husumet yönünden red kararları ile avukatların dosya incelemeleri konusundaki uygulaması ve kararları, bize göre hukuki olmadığı gibi, biz avukatları tahkir edecek boyuttadır.

Yargılama faaliyetine kalite getiren, adil yargılanma hakkının gerçekleşmesine doğrudan katkı yapan avukattır. Avukatın kaliteli olmadığı bir ülkede, hakim de, savcı da ve adalet sistemi de kaliteli olamaz. O nedenle yargıdaki toplam kaliteyi sağlamak için avukatlık mesleğine kalite kazandırmak gerekir. bu ise, nitelikli bir hukuk öğretimini, kalitesi yüksek bir staj eğitimini gerektirir. Bize göre bu konuda öncelikli olarak yapılması gerekenler arasında, avukatlık mesleğine girişi sınava bağlı tutmak, ayrı ayrı yapılmakta olan avukatlık ve hakimlik stajlarının bir bölümünü ortak düzenlemek, geçici bir statü olarak avukat, savcı, hakim yardımcılığı kurumu ihdas etmek gerekmektedir.

 Salonda bir kısmı hazır bulunan çok kıymetli Baro Başkanı meslektaşlarımızla birlikte Kırıkkale Barosu olarak bizlerin de aktif olarak katıldığı ve hazırladığımız, bu ve benzeri birçok mesleki sıkıntıya çözüm sunan tasarının, Avukatlık Kanunu olarak acilen yasalaşması avukatlık mesleğinin geleceği ve ülkemiz demokrasisi için elzemdir.

 Kıymetli Meslektaşlarım,

 Avukatlık serbest bir meslek olmakla birlikte bir kamu hizmetidir. Avukatlık hizmeti, en az sağlık ve eğitim hizmetleri kadar hayati bir önem taşımaktadır. Hal böyle iken, sağlık ve eğitim hizmetlerinde katma değer vergisi oranı %8, avukatlık hizmetinde bu oran %18’dir ve takdir edileceği üzere son derece yüksektir. Bu oranın %8’e indirilmesi, adli yardım hizmetleri ile cmk gereğince yapılan zorunlu müdafilik hizmetlerinden ise katma değer vergisi alınmaması gerekir. kaldı ki CMK kapsamında zorunlu müdafilik yapan avukatların aldıkları ücretler, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin de çok altındadır. bu oranın da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun hale getirilmesi gerekir.

 Yine kamu avukatları ile aynı veya benzer işleri yapan diğer kamu görevlileri arasında, gerek özlük hakları ve statüleri, gerekse mali haklar yönünden çok büyük farklılıklar bulunmaktadır. Bu mağduriyetin bir an önce giderilmesini diliyoruz. Yine kamu avukatlığı kurumu ile ilgili olarak talebimiz kamu avukatlığı mesleğin özelliğine uygun bağımsız bir yapıya kavuşturulması ve kamu avukatlarının Baroya kayıtları zorunlu hale gelmesidir.

 Önemli bir diğer husus avukatlara uygulanan sosyal güvenlik sistemidir. Bu sistem mevcut uygulanan haliyle avukatlık mesleğinin saygınlığına ve onuruna uygun değildir. Sistem gözden geçirilmeli, hâkim ve savcılara uygulanan şekliyle yeniden düzenlenmeli ve avukatlara mesleğin onuruna uygun nitelikte bir emeklilik imkânı getirilmelidir. Bu sıkıntıların izalesi de ancak ilgili kanunlarda yapılacak değişikliklerle mümkün olacaktır.

 Ayrıca yapılacak yeni Anayasanın yargı ile ilgili bölümünde Avukatlar ve Barolar muhakkak anılmalı ve Avukatlık Yasamızın 1.maddesinde yer alan “yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder ” hükmü yer bulmalıdır. Ancak bu halde “ yargılama faaliyetinde iddia, savunma ve yargı bir bütündür ve hep birlikte yargının kurucu unsurudur “ hükmü daha bir işlerlik ve anlam kazanmış, serbest Avukatlık ve Barolar anayasal güvence altına alınmış olacaktır.

 Bu halde Avukatlık Kanunu ve ilgili sair kanunlarla birlikte, avukatlık mesleğinin bu ve benzeri sıkıntılarının topyekün çözümü için, tüm Baroların birlikte tek bir ses, tek bir vücut olarak dayanışma içerisinde bulunmaları gerekmektedir.

                         Değerli Meslektaşlarım,
                Her zaman söylediğimiz üzere, Baromuz ve meslektaşlarımız olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada el ele vermemiz, bilgiyi, aklı, hukuku ve hukukun üstünlüğünü rehber alarak, sevgiyi, saygıyı ve dayanışma ruhunu öne çıkararak, sabır, cesaret ve kararlılık içinde, ama çok çalışarak, bugüne kadar yaptıklarımızı daha iyi yapmamız, böylece yaratacağımız sinerji ile mesleğimizi ve Baromuzu yüksek değer yaratan bir konuma getirmemiz gerekir. Sözlerime son verirken 13. Olağan Genel Kurulumuzun mesleğimiz, meslektaşlarımız, Baromuz, Kırıkkalemiz ve Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor saygılar sunuyorum.                                                                                                                                                         
KIRIKKALE BAROSU BAŞKANI
Av. Ayhan YILMAZ
    
 
 
 
      
 
 

20.09.2024
AV. MUTLU KORKMAZ
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.